Mimarlık ve Markalaşma:
İsmail Ersu, mimarlığın yalnızca binaların inşası değil, aynı zamanda bir markanın kimliğini mekânda somutlaştırmak olduğunu vurguladı. “Mimarlık, ürünle buluşan müşterinin deneyimini derinden etkiler. Mekân tasarımı, marka ile müşteri arasında güçlü bir bağ oluşturur,” dedi.
Mimar, ayrıca mekânın estetiği ve işlevselliği arasındaki dengeyi sağlamanın önemine de değindi. İyi bir tasarımın, kullanıcıların duygusal deneyimlerini olumlu yönde etkilediğini belirtti.
İşbirliği ve Gelecek:
Ersu, mimarlar ile pazarlama ekipleri arasındaki işbirliğinin gerekliliğini ifade etti. “Farklı disiplinlerin bir araya gelmesi, daha bütünsel ve etkili projeler ortaya çıkarıyor. Bu sinerji, müşteri deneyimini zenginleştiriyor,” şeklinde konuştu.
Gelecek trendlerine değinen Ersu, sürdürülebilirlik ve teknolojinin mimarlık ve pazarlamada önemli birer unsur haline geldiğini belirtti. “Akıllı teknolojilerle entegre olmuş mekânlar, müşteri deneyimini zenginleştirirken, markaların da değerlerini artırıyor,” dedi.
Mimarlık ve pazarlama arasındaki bu sinerjiyi daha fazla keşfetmek için heyecanlı olduğunu dile getiren İsmail Ersu, katılımcılara teşekkür ederek söyleşiyi sonlandırdı.